‘Gece Lambası’nın ışığında Zazaca...
Kaynak: http://rudaw.net/turkish/interview/04012016
Newepel Gazetesi sorumlusu Roşan Lezgin, “Zaza” ve “Dımbıli”nin, tıpkı “Şıkaki”, “Mukri”, “Soran” ve “Badıni” adları gibi daha çok aşiret veya yöre adları olduğunu söyledi.
Roşan, Egemen ulus politikalarının dil tartışmalarında parçalayıcı rolü olduğuna dikkat çekerek, “Kürt dilinin bütün şubelerini konuşan toplumsal gruplar, kendilerini Kürt olarak bilmiş ve böyle tanıtmıştır” dedi.
NewePel gazetesinin Kürtçe’nin Zazaca (Zazaki, Dimilkî) bir ilk olduğunu belirten Roşan Lezgin, “Kimse Zazaki Kürtçesi’yle gazete çıkabileceğine inanmıyordu. En çok tepki verenler ise Zazaki konuşanlardı” değerlendirmesinde bulundu.
Roşan Lezgin, Rûdaw’ın sorularını yanıtladı...
“NewePel” ve “Şewçila” adları kulağa hoş geliyor, anlamları nedir?
Zazaki Kürtçesi’nde "newe" yeni, "pel" ise yaprak demek. Ve yine "şew" gece, "çila" ise lamba demek. Kürtçe’nin bileşik sözcük sistemine göre türettiğimiz çok hoş sözcüklerdir “Newepel” ile “Şewçila”. Biz Kürtler henüz sabahı göremedik, yüzlerce yıldır gece karanlığındayız. Bu bitmek bilmeyen gecemizi aydınlatsın istedim Şewçila yani “gece lambası”. Gerek “Newepel”, gerekse “Şewçila”, milletimizin tarihinde çok güzel bir yer almaları beni mutlu ediyor.
“Newepel” gazetesi, Kurmanci ve Sorani lehçelerine göre daha geç yazılmış olan Zazaki Kürtçesi’yle çıkan ilk gazetedir. Sekiz sayfadan oluşan kültürel bir gazete olarak ilk sayısı, 15 Mart 2011'de yayımlandı. 50’nci sayıdan itibaren daha çok ekonomik nedenlerden dolayı ayda bir çıkarmaya başladık. Aralık 2015’te 82’nci sayıya ulaştık. Daha çok gönüllü katkılarla yürütmeye çalışıyoruz, bu sahiplenme sürdükçe çıkarmaya devam edeceğiz.
Haber dili, makale dili açısından zorluk çekmediniz mi?
Zazaki olarak derlenmiş folklorik eserler vardı bizden önce. Modern edebiyattan ise, daha çok mekanı ve atmosferi kırsal, yani köy ortamı olan eserler vardı. Yine, 1997 yılından bu yana çıkan “Vate Dergisi” çalışmaları da vardı , kendim de içindeydim. Oysa yazı dili, gazete dili formeldir. Gerek bu açıdan gerekse mekan ve atmosferi şehir yaşamı olan modern edebiyat dili açısından Zazaki’de çok önemli gelişmeler sağladığımızı düşünüyorum.
Dilin karakteristik yapısına, özelliklerine, kuralları ve kullanım inceliklerine, rengine ve ritmine sadık kalarak Zazaki’yi modernleştirdik diyebiliriz. Bu açıdan, yani dilin kullanımı için, gerek “Newepel” gerek “Şewçila”, önemli referanslardır artık.
“Şewçila” ve “Newepel”de nasıl bir süreç yaşandı?
Tuttuğum istatistiklere göre, “Newepel”in 75 sayısında 263 kişi bizzat yazmış. Bunlardan 37'si kadın, 196'sı erkek, toplam 233 kişi ilk kez “Newepel”de yazmaya başlamış ve çoğu yazarlık serüvenini geliştirmiş durumdadır.
“Newepel”de yazmaya başlayan epeyce yazarımızın kitabı yayınlandı. “Newepel” sürecinde yetişen önemli bir kesim, artık Zazaki Kürtçesi’nde de programlar yayınlamaya başlayan Kürt televizyon kanalları için dublaj edilen film serilerinin metinlerini çevirerek para kazanacak duruma geldi.
Sadece edebi ve sanatsal çalışmalara yer veren “Şewçila Dergisi” ise, 14 sayısında 114 modern şiir, 90 modern öykü, ve yine birçok röportaj ile edebi sanatsal inceleme yazısı yayınlanmış. Bunların çoğu, modern edebiyatımızdan çok önemli örneklerdir.
İlk faaliyete geçtiğinizde ve devamında çevrenizden, daha çok da siyasal Kürt çevrelerinden nasıl bir tepkiyle karşılaştınız?
Kimse Zazaki gazete çıkabileceğine inanmıyordu. İlk başta "Zazaki gazete de nerden çıktı?" şeklinde tuhaf tepki verenler o kadar çok oldu ki. En çok tepki verenler ise Zazaki konuşanlardı. Çalışmalarımız kararlı bir şekilde ilerleyince, heyecanla karşılayıp yardımda bulunandan, takdir edip saygı gösterenden, az buçuk “yazar” olduktan sonra saygısızlık yapanlardan, Kürt olduğumuzu vurguladığımızdan dolayı asimilasyon dili Türkçe ile küfür edenlere kadar çok çeşitli ve renkli bir tepkisel yelpazeyle karşılaştım diyebilirim.
Zazaki başka hangi yayınlar var, durumları nedir?
“Newepel” ve “Şewçila” dışında, 1997 yılından bu yana yayınını sürdüren, “Vate Çalışma Grubu” tarafından hazırlanan “Vate Dergisi” var. Sonbahar 2015 sayısıyla 46 sayıya ulaştı. Yine, 2009 yılından bu yana internet ortamında yayında olan Zazakî.Net sitesi var, DersimInfo, Kirdkî.com gibi internet siteleri de var.
Bunların dışında, yeterli olmasa da, artık birçok televizyon kanalında da Zazakî Kürtçesi yerini aldı ve bu süreç gittikçe gelişiyor...
Birkaç idealist arkadaşın Bingöl'de çıkardığı “Rojnameyê Zazaki” vardı. 12 sayı yayımlanabildi. Yine, “Azadiya Welat gazetesi”nin haftalık eki “Verroj” adlı bir ek çıktı. Fakat ne kadar devam ettiğini takip edemedim. 1979 yılında yayınlanan “Tîrêj dergisi”nden, hatta ondan daha önceleri, 1963 yılında yayınlanan “Roja Newé gazetesi”nden başlayarak birçok Kürtçe dergi ve gazetede Zazaki her zaman yer almıştır.
Zazaki için “ayrı bir dil” diyenler de var, sizce Kurmanci ve Sorani gibi Zazaki de Kürtçe'nin bir lehçesi midir?
Evet, Kürtçe olarak önemli bir şubedir Zazaki. Kürtçe, saf homojen bir dilin adı değildir. Kurmanci, Sorani, Zazaki, Goranî ve Luri birlikte Kürtçe oluyorlar. Kürtçe dediğimiz zaman bu beş büyük dil şubesi ve yine bunlara bağlı alt şive ve ağızlardan söz etmiş oluruz. Kürtçe, tarihsel olarak hep böyle adlandırılmış. Aslında bizden başka diğer birçok milletin de bu şekilde farklı dil kolları vardır. Erken devletleşenler, genelde, dilin bir kolunu esas aldılar, diğer kolları eridi gitti. Ama bizde, devletleşme durumu olmadığından bütün dilsel şubelerimiz olduğu gibi günümüze kadar gelebildi.
Zazaki konuşanlar aslında daha çok kendilerine “Kırd”, konuştukları dile de “Kırdi” veya “Kırdki” diyor. Kürt toplumsal grupları arasında kendini ve dilini Kürt olarak adlandıran tek gruptur. Örneğin; Zazaki Kürtçesiyle yazılan ilk kitabın adı "Mewludê Kırdî"dir. Bir kısım da kendilerine “Kırmanc” dillerine de “Kırmancki” diyor. “Zaza” ve “Dımbıli” adları tıpkı “Şıkaki”, “Mukri”, “Soran” ve “Badıni” adları gibi daha çok aşiret veya yöre adlarıdır, etnik adlar değildir yani. “Zaza” sözcüğü melodik olduğundan, diğerlerine nispeten akılda daha kolay kaldığından, özellikle son dönemlerde bu ad öne çıkarak hepsine teşmil etti.
Peki Zazakî dil tartışmalarının altında yatan temel neden nedir, politik yönü var mı?
Evet, daha çok politik ve psiko-sosyal nedenlerdir. Temel olarak egemen ulusların millet parçalayıcı politik müdahaleleri vardır arkaplanda. Çünkü tarihsel olarak Kürt dilinin bütün şubelerini konuşan toplumsal gruplar, kendilerini Kürt olarak bilmiş ve tanıtmış, bu yönde mücadele etmiş ve gelişme sağlamıştır. Yani “Kurmanclar”, “Zazalar”, “Soranlar”, “Goranlar” ve “Lurlar” hep Kürt kimliğiyle var olmuş ve mücadele etmiştir.
Bu gibi tartışmaların çıkmasında, egemen ulus politikalarının büyük rolü vardır. Daha çok güçlü politik güce sahip olan Türkler ve Farslar, bu tür politikaları geliştirebiliyor. Dolayısıyla, dikkat ederseniz bu tür tartışmalar Kuzey Kürdista'da, yani Türkiye sınırları içerisinde “Zaza Kürtleri” üzerine, Doğu Kürdistan'da, yani Fars devleti sınırları içerisinde, İran'da, işte “Lurlar” ve “Goranlar” söz konusu edilerek bu tür düşünceler ekilmeye çalışılıyor.
Güney Kürdistan'da da birçok farklı dil şubesi olmasına rağmen, örneğin, Arap devletinin böyle bir politika geliştirebilme yeteneği olmadığından orada kimse “Kurmanci”, “Hawrami”, “Şabegi” ve “Feyli” Kürtçe değildir, sadece Sorani Kürtçe’dir demiyor. Oysa “Kurmanci” ve “Sorani” arasındaki dilsel farklar “Kurmanci” ve “Zazaki” arasındaki farktan daha büyüktür.
Az önce sözünü ettiğim Kürtçe’nin bütün şubelerinin ortak kökeni aynıdır, yani dilsel sistemleri aynıdır. Örneğin; her ne kadar Farsça’nın etkisiyle kimi şubelerde deformasyon olmuş ve son dönemlerde düşmüş olsa da, esas olarak Kürtçe eril, dişil ve çoğul sözcüklere sahip yarı ergativ özelliğinden dolayı ikili sistemi olan bir dildir. Bu sistemsel özellik, Kürtçeyi diğer İrani dillerden ayıran en temel özelliktir.
Kürtçe’nin şubeleri arasında, çeşitli yönlerden zamanla yüzde yirmi veya otuza tekabül eden farklılıklar oluşmuştur elbette. Dolayısıyla dilsel tartışmalar bilimsel değildir, daha çok siyasi bir angajmana veya art niyete dayanıyor. Biz bunu doğru zeminde, yani hem ortak yönlerini hem farklılıklarını kültürel boyutuyla birlikte tartışmaya çalışıyoruz.
PORTRE / Roşan LEZGİN
Roşan Lezgin, 1964 yılında Diyarbekir’in Lice ilçesinde doğdu. 1996 yılından bu yana çeşitli dergi ve gazetelerde Kürtçe (Kurmancca, Zazaca) ve Türkçe yazılar yazdı. Şimdiye kadar bir kısmı çeviri, 20’nin üzerinde kitabı yayımlandı. İnternet sitesi www.zazaki.net, Zazaki yayınlanan “Newepel gazetesi”, edebiyat sanat dergisi “Şewçila” ve “Roşna Yayınları”nın editörlüğünü yapıyor.