İBV, Vahşi IŞİD Saldırılarını Kınadı
İsmail Beşikçi Vakfı Yönetim Kurulu, vahşi terör örgütü IŞİD'in Kürtlere yönelik saldırılarını yayınladığı bir basın açıklamasıyla kınadı.
Kürdistan halkının özgürlük mücadelesinin tarihi bir dönemeçten geçtiğini vurgulayan Vakıf Yönetimi, “Türkiye, Suudi Arabistan, Katar ve bazı Sünni Arap devletleri tarafından desteklenen IŞİD, bazı emperyal devletlerin anlaşılmaz vurdumduymazlıkları sonucu pervasızca saldırılarına devam ediyor. Korku salarak, vahşet uygulayarak ve ani saldırılarla ilerleyen insanlık düşmanı IŞİD, 8 Haziran 2014 tarihinde Musul’a saldırdı. Ardından Akdeniz enerji koridoruna sahip olmak, Güneybatı Kürdistan ile Güney Kürdistan arasındaki bağı koparmak, bir bütün olarak Bağımsız Kürdistan’ın ilanını engellemek ve Kürdistan özgürlük mücadelesini boğmak için Kobanî'ye, şimdi de Zummar, Rabia, Şengal ve Maxmur'a saldırılarını yoğunlaştırdı. Şengal; tarihi, kültürel, dini değerleri ve ayrıca coğrafi konumu açısından jeo-politik ve jeo-stratejik açıdan can alıcı bir noktadadır ve bugün IŞİD hâkimiyeti altına girmiştir. Şengal'e hâkim olmak Duhok, Hewlêr, Kobanî ve Efrîn'in ağır tehdit altında olması demektir” diye devam etti.
Irak Baas rejimi artıkları, El-Kaideci ve dünyanın dört bir yanından gelen paramiliter unsurlardan oluşan IŞİD, Sünni Araplar dışındaki tüm halklara (Kürd, Ezdi- Kürd, Süryani, Türkmen, Yahudi, Şebek ve Hıristiyan v.s) katliam politikasını uyguladığını vurgulayaan Vakıf Yönetimi “Bu insanlık dışı vahşeti dünyanın gözü önünde ve adeta dünyaya meydan okurcasına yapmaktadır. Birçok devlet ve istihbarat örgütünün piyonu olan ve uygulamaları kelimelerle ifade etmenin yetersiz kaldığı terör örgütü IŞİD'i, Kürdistani oluşumlar, ulusal güçlerini birleştirerek ve milli bir duruş sergileyerek alt edebilirler” önermesinde bulundu.
Bugün bütün Kürdistani güçlerin doğal bir biçimde aynı cephede buluşmaları Kürd toplumunda mutluluk ve heyecan yaratmış olduğunu, İnsanlığın ve Kürdlerin başına çökmüş bu beladan kurtulmanın yolunun parçacı, bölgeci ve yerel örgütsel hesaplardan kurtulup, Kürdistani bir bilinç üzerinden ulusal bir siyaset oluşturmakla mümkün olduğunu vurgulayan Vakıf Yönetimi, Dünya kamuoyuna, adalet ve vicdan sahibi bütün insanlığa seslenerek “Bir saat içinde 500 Ezidi Kürdün katledilmesine, bir o kadar Ezidi kadının cariye edilmek üzere kaçırılmasına, dağlara sığınan Kürdlerin açlık ve susuzluktan ölümün pençesine düşmelerine, bir iki gün içinde 300 Kürd çocuğunun açlık ve susuzluktan ölmesine ve binlerce Kürdün katledilmesine sessiz kalınmasını insanlık ayıbı olduğunu” vurgulayarak “haklı bir biçimde Gazze’deki katliama karşı gösterdiğiniz duyarlılığı, Kürdistan'da yapılan bu vahşete ve katledilmekte olan Kürt çocuklarına da gösterin” diye seslendi.