Kürtçe öğretmen adaylarının atanmaları elzemdir
Söz verilmesine rağmen atamalarının yapılmadığını söyleyen Kürtçe öğretmen adayları, düzenledikleri basın açıklamasıyla tepkilerini dile getirdi. Eyleme katılan Prof. Dr. Kadri Yıldırım, "Öğretmen adaylarının atanmaları elzemdir" dedi.
Mardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) Yaşayan Diller Enstitüsü’nde eğitim görerek mezun olan Kurmancî ve Zazakî öğretmen adayları, atamalarının yapılmadığını ileri sürerek eylem yaptı.
Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörlük Binası’nda bir araya gelen öğretmen adayları basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına Mardin Artuklu Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Yaşayan Diller Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kadri Yıldırım da destek verdi.
“Verilen sözler yerine getirilmedi”
Basın açıklaması öncesi gazetecilere açıklamalarda bulunan Yaşayan Diller Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kadri Yıldırım, seçmeli Kürtçe dersinin ortaokullarda okutulma kararının hükümet ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından alındıktan sonra kendilerinden bu dersin ders kitaplarını ve bu ders kitaplarını okutacak öğretmen adaylarını hazırlamalarının istendiğini söyledi. Yıldırım, “Biz, bunları yerine getirdiğimiz takdirde yetiştireceğimiz öğretmen adaylarını en azından sözleşmeli olarak Kürtçe dersine girecekleri yönünde bize söz ve teminat verildi” dedi.
Hem iktidar partisinden hem de muhalefet partisinden bizzat kendisinin MEB Bakanını ziyaret ettiklerini söyleyen Yıldırım, “Bunların Eylül 2013 yılından itibaren atanmasının yapılacağı sözünü verdi. Maalesef şimdiye kadar herhangi bir olumlu sonuç alınmadı. Verilen sözler yerine getirilmedi. Biz daha ilk günden beri üzerimize düşen görevi yerine getirdik” diye konuştu.
“Bine yakın öğrenci mezun oldu”
Yıldırım, MEB ile yaptıkları protokol gereği hem seçmeli Kürtçe dersinin ders kitaplarını hazırladıklarını hem de istedikleri öğretmen adaylarının bine yakınını eğiterek mezun ettiklerini söyledi.
“Bu öğretmenlerin atamaları elzemdir”
“Yalan söylemek, güveni kaybetmek ve sözünü tutmamak” münafıklığın alameti olduğunu belirten Yıldırım, “Bu alametlere sahip olmamak için üzerimizde çok kısa bir süre vardır. Aksi takdirde bu 3 alamet birden o sözü verenlerde kendini gösterecektir. Bir an evvel şu anda geçirmekte olduğumuz barış ve çözüm sürecinin ruhuna uygun olarak eğittiğimiz öğretmen adayların atanması elzemdir. Bunlar burada büyük mağduriyetler yaşamaktadırlar. Eylül 2014’te bunların mutlaka atanmaları gerekecektir. Aksi takdirde açlık grevi gibi bütün demokratik haklarını kullanacaklardır. Biz de işin başındaki sorumlular olarak arkalarında duracağız. Herhangi bir provokasyona düşmemek şartı ve kaydıyla destekleyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Kadri Yıldırım’ın ardından basın açıklamasını öğretmen adayları adına Ali Akkoyun okudu. Akkoyun, Başbakan Erdoğan’ın Haziran 2012’de Kürtçenin okullarda seçmeli ders olarak okutulacağını belirtmesiyle bazı üniversitelerde Kürtçe öğretmen alımının yapıldığını hatırlattı.
“Yetkililer sözünü tutmamıştır”
Akkoyun sözlerini şöyle sürdürdü: “Üniversitelerin verilen ilanlarında Kürtçe öğretmenlerinin 2013-2014 eğitim-öğretim döneminde atanacağı belirtilmiştir. Türkiye’nin demokratikleşmesiyle olan bağlantıdan dolayı ilk Kürtçe öğretmen adayları büyük ilgi görmüştür. Böylece Başbakan Erdoğan başta olmak üzere Hükümet yetkilileri, Milli Eğitim Bakanlığı müsteşarları, YÖK başkanı Kürtçe öğretmenlerinin yetiştirilmesiyle ilgili olumlu açıklamalar yapmışlardır.
Aynı şekilde Haziran 2013’te de Prof. Dr. Kadri Yıldırım, HDP Bingöl Milletvekili İdris Baluken ve AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, Milli Eğitim Bakan Nabi Avcıyla görüşmüş ve Kürtçe öğretmenlerinin 2013-2014 eğitim-öğretim yılında ‘sözleşmeli’ olarak atanacağı sözünü almışlardı. Görüşmede Kürtçe öğretmenlerinin durumunun kalıcı olarak 2014-2015 eğitim-öğretim yılında bir çözüme kavuşturulacağı da belirtilmişti. Fakat sonraki süreçte, okulların açılmasıyla birlikte Milli Eğitim Bakanlığının bu konuda çalışma yapmadığı ortaya çıkmıştı. Bu haberin basına yansıması üzerine Hükümet yetkililerinden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Hüseyin Çelik de açıklama yaparak Kürtçe öğretmenlerinin atanacağını dile getirmiş ama sonrasında bir somut adım atılmamıştı. Kısacası yetkililer sözünü tutmamıştır.”
“Nabi Avcı’dan bir açıklama bekliyoruz”
Bu süreçte Kürtçe öğretmenlerinin atamalarının dersin seçilmesi istatistiğine bağlandığını ileri süren Akkoyun, “Bu sebeple de Milli Eğitim Bakanlığının Türkiye’de hangi il ve ilçede Kürtçe dersinin hangi oranda seçildiğinin istatistiğini çıkarması ve bu doğrultuda Kürtçe öğretmenlerini görevlendirmesi gerekiyordu. Ama Milli Eğitim Bakanlığı ısrarla bir istatistik vermediği gibi Nabi Avcı da sürekli çelişkili rakamlar verdi. Biz Kürtçe öğretmenlerinin atanmasının, dersin seçilmesine bağlanmasının doğru olmadığını düşünüyoruz. Çünkü Kürtçe derslerin seçimi öğrencilerin okulda olmadığı son haftaya bırakılırken birçok yerde de Kürtçe dersinin ‘Kürtçe öğretmeni yok’ gerekçesiyle seçtirilmediğini biliyoruz. Bu da gösteriyor ki Kürtçe dersini itibarsızlaştırıp dersin seçilmemesine neden oluyor. Eğer Kürtçe öğretmenleri atansaydı, okul idarecileri de bahane üretmeyeceklerdi. Bugün sayıları bin beş yüzü geçen Kürtçe öğretmenleri atanmayı talep ediyor. Kürtçe öğretmenleri, geçen yıl sergilenen senaryonun bu yıl da tekrarlanmasını istemiyorlar. Çünkü Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Kürtçe öğretmenlerine yönelik bu yıl kalıcı bir çözüm bulacağını dile getirmişti. Şimdi Kürtçe öğretmenleri, Nabi Avcı’dan bir açıklama bekliyorlar” diye konuştu.
Basın açıklamasının ardından toplanan kalabalık sesiz bir şekilde dağıldı.
___________
Kaynak: M. Salih Keskin – İLKHA