zazaki.net
30 Oktobre 2024 Çarşeme
Girdîya Karakteran : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
13 Êlule 2017 Çarşeme 21:46

Beşikçi: "Özgür Bir Kürdistan Kürtlerin Sevdası Olmalı"

Röportaj: Dilbixwîn Dara

Bildiğiniz gibi Kürtler referanduma gidiyor... Bazı ülkeler, “referandumu erteleyin” diye dayatıyor. Kürtler ise itiraz edip, “referandum için doğru zaman” diyor. Sizce zamanlama doğru mu?

Bir kere Kürt sorunu, Kürdistan sorunu çok gecikmiş bir sorundur. 1920’lerde bu sorun çözülmeliydi. 1920’lerde yani milletler cemiyeti döneminde, Mezopotamya toprakları paylaşılıyordu. O paylaşım sırasında İngiltere’ye bağlı olarak Irak kuruldu. İşte o dönemde bir Kürdistan mandasının olması gerekiyordu. O zamanlar Şeyh Mahmud Berzenci, İngiltere’ye “Bağımsız bir Kürdistan istediklerini” söylüyordu. Ancak İngiltere ve Fransa değil bağımsız bir Kürdistan'ı, sömürge bir Kürdistan'ı dahi kabul etmediler.

Bugün Kürtler 50 milyondan fazla bir nüfusa sahip olmasına rağmen hiçbir yerde bir temsilcileri yoktur. Ne BM’de ne, İslam Konferansı’nda ne de 4 yılda bir düzenlenen Olimpiyatlarda. Örneğin Körfez Ülkeleri’ne bakalım; Katar, Kuveyt, BAE ve Yemen gibi nüfusları 1 milyon olan küçük devletler bugün Kürtlerin geleceğini belirliyor. O yüzden bu sorun çok gecikmiş bir sorundur. Kürtlerin bu yüzden bu konuda ısrarcı olması lazım.

Kürtler bu konuda ısrarlı ancak bu risk getirir mi?

Hayır ortada bir risk yok. Kürtler sonuna kadar ısrar etmelidir. Buradan “Erteleyin” diyen Batı ülkeleri için bir şey söylemek istiyorum. Batı’yı Batı yapan değerler vardır. Örneğin demokrasi, özgürlük ve insan hakları gibi. Bu değerler her zaman ayakta kalmalı. Batılı ülkeler az gelişmiş ülkelerdeki toplumsal olaylara bu yönden müdahale etmelidir.

Ancak "Irak’ın birliği" şeklindeki anlayış, bu evrensel değerleri çürütür. Çünkü bu değerleri Kürdistan Bölgesi’nde görmek mümkündür. Kürdistan Bölgesel Yönetimi bölgedeki tüm halklara gerekli ilgiyi gösteriyor. Batı’nın bu değerlere sahip çıkması gerekiyor ama Irak’ın birliği dersen bu değerler çürür. Kürtlerin bunu Batı’ya hatırlatması gerekir.

Peki bu referanduma dış güçler, yani büyük devletlerden destek gelmezse Kürtler ne yapmalı?

Önemli olan Kürtlerin tutumudur. Diyelim ki referandum oldu ve yüzde 80 civarında “Evet” çıktı. Bu gerçekleştiği zaman herkes bunu kabul etmek zorunda kalır. ABD de, Türkiye de, İran da. Benim şahsi fikrim kabul edecekleri yönünde. O yüzden burada Kürtlerin tutumu önemli.

Bu aşamada Kürtler nasıl davranmalı?

Kürtler 25 Eylül’de sandığa giderken kendi çocuklarını, torunlarını düşünmelidir. Onlara özgür bir Kürdistan bırakmak tüm Kürtlerin sevdası olmalı. Şimdiki nesiller, “Atalarımız bize özgür bir Kürdistan bırakmadı, bunun mücadelesini biz yapıyoruz” diyorlar. Bu mücadeleyi sürdürmek ise gün geçtikçe daha da zorlaşıyor. Bu yüzden Kürtler sandığı giderken özgür Kürdistan’ın hayata geçmesi için çaba göstermeli ve yaşananları göz önüne almalıdır.

25 Eylül’de oy kullanma hakkınız olsaydı sandığa gidip kullanır mıydınız?

Kesinlikle sandığa gidip “Evet” derdim.

Yıllarca Kürt mücadelesi yürüttüğünüz için tutuklandınız, sürgün edildiniz…

Biz şunu yaptık veya bunu yaptık demek benim kanımca pek doğru bir şey değil. Ancak dışarıdan biri doğru değerlendirmeyi yapabilir. Şimdi siz bana soruyorsunuz, ben de size soruyorum; siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? (Gülüyor…)

Konuya tekrar dönecek olursak, sizce Batılı devletler neden Irak’ın birliğini savunuyor?

1990’da Sovyetler Birliği dağıldı ve buradan 15 devlet çıktı. Aynı dönemde Yugoslavya dağıldı ve 7 devlet çıktı. Yine aynı dönemde Çekoslovakya ikiye bölündü. Bunları Batı çok doğal karşıladı. Sıra Kürdistan’a geldiğinde “Irak’ın birliği” diye tutturuyorlar. 1920’lerde Bağdat, Musul ve Basra vilayetleri vardı.

O zamanlar İngiltere petrolü düşündüğü için bunları birleştirip Irak diye Sünni bir devlet yaptı. Bana göre Irak diye bir devlet yok. 2011’de ABD Irak ordusuna çok büyük yatırım yaptı. Ordunun 2. büyük karargahı Musul’daydı. Peki 2014 Haziran ayında ne oldu? IŞİD geldiğinde ordu savaşmadan geri çekildi. IŞİD ordunun bırakıp kaçtığı silahlarla Kürdistan’a saldırdı.

ABD yönetimini de bu bakımdan eleştirmek gerekir. Çünkü Irak’a yatırım yapmak, İran’a yatırım yapmaktır. Misal, Şii Haşdi Şabi güçleri Irak’taki bir güç ama İran’a bağlı. Haşdi Şabi ise IŞİD’den çok Kürtlerle savaşıyor. Tüm bunları ABD’ye hatırlatmak gerekiyor. Irak öyle kutsal bir devlet falan değildir.

Bir sosyolog olarak sizce Türkiye bağımsız Kürdistan'ı tanır mı?

Evet, tanır. 25 Eylül’deki  referandumda yüzde 80 civarında oy çıkarsa bunu herkes kabul eder. Türkiye de kabul eder, İran da kabul eder, ABD de kabul eder, Avrupa Birliği de kabul eder. Yalnız Kürtler Avrupa Birliği’ne bugüne kadar yaşadıkları soykırımları hatırlatmalı.

Hatırlarsanız Saddam Hüseyin, “Hangi gaz daha zehirlidir? Onu öğrenelim ve Kürtleri bir çırpıda yok edelim” demişti. O zaman hiç bir devletin sesi çıkmadı. Ama bugün aynı devletler “Irak’ın birliği” diyorlar. Benim şahsi fikrim, referandumdan olumlu sonuç çıkarsa herkesin kabul edeceği yönünde.

Peki Kürtler bu tarihi fırsatı değerlendiremeyip kaçırırsa ne olacak?

Örneğin bugün İran Küçük Zap’ın suyunu kesti. Kürdistan’ın ve Kürt toplumunun tarımsal olarak kalkınması için o bölgeden geçen su önemli. Eğer kendi kendini yönetemezsen bunun planını yapamazsın. Örneğin Kürtler elektrik üretimi için Büyük Zap’a bir baraj yapabilmeli. Muhtemelen Irak buna karşı çıkar. Ancak Kürtler kendi kendilerini yönetiyor olsa bunu yaparlardı.

Yalnız İran ve Türkiye iki güçlü komşu ve ikisi de “referandumdan vazgeçin” diyor…

Bunlar kısaca Kürtlere, “kendi kendinizi yönetmeyin, sizi biz yönetelim” diyor. Kürtlerin bunu görüp, referandumda ısrarcı olması gerekiyor.

Kürtler bağımsızlığını ilan ettiğinde bu komşu devletler herhangi bir saldırıya geçer mi sizce?

1988’de o kadar soykırım oldu neden tepki göstermediler de şimdi çıkıp “zamanı değil” diyorlar. Halebçe’de binlerce insan zehirli gazdan öldürüldü. O gün ses çıkarmayanlar neden bugün ses çıkarıyor? O zamanlar Batılı devletler zehirli gazları fareler üzerinde denerken, Saddam Hüseyin bunu Kürtler üzerinde deniyordu.

___________
Kaynak: http://www.rudaw.net/turkish/interview/13092017

Na xebere 3824 rey wanîyaya
ŞÎROVEYÎ
Waştiş
Wendox
Röportajın sonuna gelip İsmail Beşikçi'nin fotoğrafını görene dek soru soran kim, cevap veren kim anlaşılmıyor. Bu tarz haber ve röportajların başına kısa bir açıklama yazılsa iyi olur.
14 Êlule 2017 Panşeme 21:22