Burası Diyarbakır!

21 Haziran 2012 tarihinde Valiliğin toplantı salonunda Vali Mustafa Toprak, Vali Yardımcısı Mustafa Can, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Karayolları, TCDD, Havayolları, Ulaştırma, Belediye, Trafikten sorumlu İl Emniyet yetkilileri ve Boğaziçi Proje Mühendislerinin katıldığı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan Diyarbakır Ulaşım Ana Planı hazırlık toplantısı gerçekleştirildiğini basından duydum (Kaynak: http://www.haberdiyarbakir.com/diyarbakir-ulasim-master-plani-masaya-yatirildi-52057h/#ixzz23d3iyNnR).

Sanırım artık bütün bürokratlarımız, şehir elitimiz, mühendislerimiz, yaya dolaşmadıklarından, yani hepsi artık otomobil ile seyahat ettiklerinden “ulaşım”dan anladıkları sadece araçların kullandığı yoldur.

Buradan iki yıl önce, Diyarbekir Seyrantepe kavşağından başlayarak Urfa yolu istikametine doğru yol genişleme çalışması başlatıldı. Önce Seyrantepe’de üç katlı tuhaf bir köprü yapıldı, daha sonra Dicle Bulvarı ile Urfa Yolunun kesiştiği Tesisler semtinde alt geçitli bir köprü yapıldı. Yapılan köprüler ve yolun genişletilmesi “araç trafiği”nin bu noktalarda rahatlaması sağlandı. Başbakan Recep Tayip Erdoğan 02 Haziran 2012 tarihinde Diyarbakır’a gelirken bu iki köprünün açılışını yapmıştı.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi, yol genişleme çalışması sadece “araç trafiği” açısından bakılmış olacak ki yayaların geçişi için herhangi bir kaldırım veya yol yapılmış değildir. Bunu aşağıda göstereceğimiz fotoğraflar eşliğinde göstermeye çalışacağız.

Özellikle Seyrantepe, Seyrantepe tarafından Huzurevleri yönüne yayalar için gidiş-gelişi sağlayan geçiş veya kaldırım yoktur. Günde binlerce yaya, hayatlarını tehlikeye atarak, şehirlerarası asfalttan yürümek zorunda kalıyorlar. Yayalar için, Seyrantepe tarafından Bayındırlık yönüne giderken de köprü civarında geçişi sağlayan kaldırım, yer yer çökmüş, toprakla dolmuş sadece 1 metre genişliğindedir. Hatta Petrol Ofisi önünde 20 cm kadardır.

Uzatmadan fotoğraflarla durumu göstermeye çalışalım.

 Resimde Görülen yer, Dağkapı'dan Seyrantepe'ye giden otoyoldur. Köprü yapımı ve yol genişlemesinden dolayı kaldırım diye bir şey yok. İğreti işyerleri önünde araçlar parketmiş durumda, kamyon lastik değiştiriyor. Yayalar anayoldan yürümek zorunda. Saat başı yüzlerce insan, okula, dersaneye giden çocuklar araçların hızla seyrettiği yoldan geçmek zorundalar.

Petrol Ofisine ait 21 AK 147 plakalı tanker, kaldırımın olması gereken ama olmayan yerde sürekli park halinde olduğundan, yayalar asfalttan yürümek zorunda kalıyorlar.

Seyrantepe'den Dağkapı'ya giden yolun üzerinde sözde bir yaya üstgeçidi yapılmış. Ama sadece 1 metre bırakılmış olan kaldırımın tam ortasına yapılmış bu ucube üstgeçit.

Görüldüğü gibi, yayalar, bebek arabasını kaldırımdan araçların hızla ve vızır vızır geçtiği otoyola indirdikten sonra, ancak geçebiliyorlar.

Burası Genesis Hastanesi'nden 50 metre kadar geride, Huzurevleri tarafından Seyrantepe'ye gidilen yer. Petrol Ofisi ve yapışığındaki binadan dolayı bir metrelik bir kör kaldırım var ama ulaşımı kesik olduğundan petrol ofisi tam ortasına reklam tabelasını dikmiş.

Kaldırım burada kesiliyor. Devamı yok. Projede Sanayi Sitesi'ne giden geçit üzerine yayalar için köprü yapılacakmış ama yapılmamış. Mühendislerin, mütahitlerin, odaların, yetkili idarecilerin, bu projenin yapılışı ve uygulanan durum hakkında herhangi bir denetlemede bulunmuşlar mı?

Karşı tarafta TEK’e ait bir bina var. Kaldırım yarım kalmış. Burası, Eski Şehirlerarası Terminalın bulunduğu taraftır. Kaldırım kenar taşları döşenmiş ama öylece bırakılmış. Çünkü karşıya bağlantı yok.

Görüldüğü gibi yayalar ana asfaltta otoların güvenliği için yapılmış 20 santimetrelik yükseltiyi kullanmak zorunda kalıyorlar. Günde binlerce yaya buradan geçmek zorunda kalıyor.

Burası, Bayındırlık semti tarafında, Ninova Alışveriş Merkezinden 100 metre kadar geride, Seyrantepe köprüsünün hemen girişindeki petrol ofisi. Petrol Ofisi, yayalar için sadece 20 cm’lik bir kaldırım hakkı bırakmış. Ona da diktiği levha engel olmaktadır. Çünkü geçerken kafanızı çarpabilirsiniz.

Sadece 1 metre bırakılan kaldırım çökmüş durumda, ayrıca çamur ve toprak içinde. Kışın burası tamamen yağmur, kar suyu ile dolmaktadır. Ayakkabılarınız çıkartıp, paçaları ta dizinize kadar sıvayarak, çamura, balçıka batarak geçebilirsniz.

Tel örgüyle kapatılmış yer, tapusuz olduğu halde kamyon garajı olarak tamamen işgal edilmiş durumdadır. Elektrik direği ile korkuluk demirleri arasındaki genişlik yarım metredir. Bunca araziyi işgal etmiş ama günde binlerce yaya için yarım metrelik geçit bırakmış.

Yeklililerden geçtik. Ama Diyarbakır'da bunca haber kanalı, bunca haber ajansı, bunca gazeteci ve telvizyoncu var. Bir gün şöyle bir zahmet edip, Seyrante Köprülü Kavşağının sağını solunu görmek, bu içler acısı durumu haber yapmak istmezler mi? Başbakan gelip açılışı yaparken, köprüye asılmış bayraklardan kafasını kaldırıp çevreye bakan olmadı mı? 

Diyarbakıra sahiplik, Diyarbakır sevgisi, Diyarbakır insanına saygımız bu mu?

Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Osman Baydemir, adı geçen toplantıda "Bütün bu yatırımlar Sayın Valimizin ifade ettiği gibi kamunun, vatandaşın ve doğmuş ve doğmamış yetimlerin hakkıdır ve harcanmış her kuruşun doğru noktalara harcanması gerekiyor" demiş.

Sayın Valimiz Mustafa Toprak da "Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapılmakta olan çevre yollarının şehir iç yolları ile bağlantılarının son derece önemli olduğunu ve 2012 yılında tamamlanan Seyrantepe - Diclekent Kavşaklarına ilave olarak 11 tane daha Köprülü Kavşak yapılacak" demiş.

Böyle mi yapılacak?