Güvercin
Zazakî Kürtçesinden çeviren: Rojda
Eskisi gibi güvercin beslemiyorlar artık ama Diyarbakır tarihten bu yana güvercin şehridir, her yer güvercin; Diyarbakır baştanbaşa güvercin. Daha çok bu mavimsi habeş türü güvercinler ama aralarında beyaz olanları da var. Öyle özgürce Diyarbakır gökyüzünü süslüyorlar. Apartman çatılarında, klima üstlerinde, dükkan levhalarının arkasında, tabelalar üzerinde; her yerde yuvaları var. Sabahları öyle güzel ötüyorlar ki demeyin gitsin.
Pislikleri yüzünden kadınlarla araları pek iyi değil; balkon korkuluklarını kirletip bırakıyorlar. Kadınlar, balkon demirlerinin üzerinde kuruyan pisliklerini zor temizliyorlar. Ama benim onlarla aram iyidir, onları çok seviyorum. Daha çok balkon duvarı üzerinde çiftleştiklerinde, seviştiklerinde, onları izlemeyi severim. O halleri bana çok tatlı gelir.
Bu yıl, güzün, bir gün evde yalnızım. Mutfakta yemek yerken, bir beyaz güvercin açık olan mutfağın balkon kapısından içeriye girdi, masanın üzerine kondu. İki insan gibi birbirimizin gözlerinin içine baktık, bakışları çok tatlıydı, gülümsüyordu sanki.
Biraz ekmek kırıntısını bıraktım önüne, bir iki gagaladı, sonra uçup balkon demirine kondu. Ne zaman oradan uçtuğunu görmedim.
Dün öğleden sonraydı, odamda pencerenin perdesini kenara çekmiş, dışarıyı izliyordum. Nedendir bilemiyorum ama hayalimde tatlı bir gülümseme vardı, öyle kendiliğinden gözüme ilişiyordu, ben de sanki o gülümsemeyi taklit ediyordum. Bir baktım beyaz bir güvercin parkın ağaçları arasından çıkıp bana doğru geliyor, herhalde camın açık olduğunu düşündü, içeri girmek istedi. Ama zavallım kötü bir şekilde cama çarptı. Camdan şangırtı sesi koptu.
Camın patırtısıyla sanki kalbim kırıldı da cam gibi paramparça oldu.
Zavallı güvercinin tüyleri havada uçuştu, öyle baygın, sersemlemiş, taklalar atarak aşağıya kadar indi. Yere çarpmasın diye az kalsın onu havada yakalamak için ben de arkasından kendimi pencereden aşağı atacaktım.
Beyaz güzel güvercin tam yere düşecekken, bir mucize oldu. Kendine geldi, yere teğet bir şekilde süzüldü, parka doğru uçtu, sonra da ağaçların arasında kayboldu.
Her iki elimi kalbimin üstüne koydum, derinden nefes aldım…
____________
Bu öykü, kaç gün önce ilk kez Zazakî.Net'te yayınlandı.
Rojda, sevmiş, Türkçeye çevirmiş, yayınlamamız için bize göndermiş.
Çok teşekkür ediyoruz kendisine. (Zazakî.Net)