KÜRTLERİN KİMLİĞİNE MÜDAHALE KABUL EDİLEMEZ!
Devlet yetkilileri, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana Kürt milletinin kimliği hakkında yanlış ve meşru olmayan politikalar uygulamışlardır. Kemalist Türkiye, hiçbir şekilde Kürt milletini tanımaya ve kabul etmeye yanaşmamıştır. Bugün de devletin muhafazakâr ve İslami kimlikli yetkililerinin kendinden önceki hükümetlerin izinde başka bir yanlışı yapmak istediklerini görmekteyiz. Kürt milletinin inkârı fayda etmeyince, şimdi de başka bir yola başvurarak Kürtlerde ikilik yaratılmaya çalışılıyor.
Zaza Kürtleri 1925 kalkışmasında diğer kardeşleriyle birlikte Şeyh Said’in önderliğinde dini ve milli hakları için baş kaldırınca, devlet de Zaza ve Kurmanc Kürtlerini ayrıştırma propagandasına başladı ve Kürt milletinin birliğini kırmaya kalkıştı. Herhangi bir tarihsel delile dayanmayan bu bölme siyaseti günümüze kadar kullanılmıştır.
En son Milli Eğitim Bakanı Bingöl’de, Mardin Artuklu Üniversitesi hocalarınca hazırlanan Kürtçe seçmeli ders kitabını kastederek, “Zazacayı ayrı bir dil olarak size sunacağız…” diyerek Artuklu Üniversitesi’nin uzmanlıkları konusunda yanıldığını söyledi. Böylece, muhafazakâr ve İslami hükümetin de Kemalist politikaların temeli üzerinde yürüdüğünü ve Kürt milletinin değerlerine hiçbir önem vermediğini göstermiş oldu.
Oysa sadece Kürtlerin değil, dünyada birçok milletin dili lehçelerden oluştuğu açık bir gerçektir. Örneğin, Türklerin Orta Asya’dan gelişlerinin üzerinden bin yıl geçmesine rağmen ve Türk grupları arasında birçok dilsel ve sosyal farklılıklar oluşmasına rağmen, Türk devleti hala Türkiye Türklerini, Türkmenleri, Azerileri, Kırgızları, Kazakları, Özbekleri, Kıpçakları vs. bir millet, konuştukları dili de bir dil olarak kabul etmektedir. Ama bize gelince, Zaza ve Kurmanc Kürtleri iç içe yaşamalarına, her yönden varlıkları aynı olmalarına, aynı politikaların mazlumu ve mağduru olmalarına, aralarında sadece lehçe farkından başka hiçbir fark olmamasına rağmen, Türk devleti kalkıp dillerini birbirinden ayırarak Kürtleri iki ayrı millet gibi tarif etmeye kalkışıyor.
Zazaların Kürt oluşu sadece Kürt kaynaklarında değil, bütün İslami ve Türk kaynaklarında da açık bir gerçekliktir. Eğer Bakan, Artuklu Üniversitesi hocalarının uzmanlığından kuşku duyuyorsa, Evliya Çelebi’ye kulak versin, Mustafa Kemal ve Ziya Gökalp’e kulak versin diyoruz.
Bu münasebetle Nûbihar derneği olarak, Zaza kardeşlerimize sesleniyoruz. Bu hakaret ve onursuzlaştırma karşısında sessiz durmayınız. Ve Zaza kardeşlerimizi kullanmaktan başka hiçbir amaçları olmayan birkaç menfaatçinin arkasından da gitmeyiniz diyoruz.
Bu yanlış politikadan vazgeçmesi ve bakanın yaptığı açıklamanın yanlış olduğunu beyan etmesi için hükümete de sesleniyoruz. Devlet, yeni tarifler uydurarak Kürtleri bölme girişimlerinden vazgeçsin artık ve Kürt milletinin varlığı ve çeşitliliğine saygı duysun diyoruz.
NÛBIHAR DERNEĞİ