Ergenekon Davası Ve Bazı Zazacılar
Son yıllarda zaman zaman basında ve özellikle İnternet ortamında Zazacıların değişik adlarla propaganda yaptıkları, Kürt düşmanlığında direttikleri, Kurmancları ve Kırmancları (Zazaları) birbirinden ayırmak ve birbirine düşürmek için çaba gösterdikleri biliniyor. Bunlardan biri Hayri Başbuğ’dur. H. Şelıc imzasıyla da yazıp Zazacılık yapan Hayri, İnternet’te Diyar ve başka imzalarla da yazıyordu.
Diyarbekir’in Hêni (Hani) ilçesinin Şel köyünden olan Hayri Başbuğ, Kürt düşmanlığıyla tanınan biridir. Kürtlerin Türk olduğunu iddia ederdi. Örneğin şu iki kitabı Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü tarafından yayımlanmıştı:
-İki Türk Boyu Zaza ve Kurmanclar
-Göktürk-Uygur Zaza Kurmanc Lehçeleri
Daha sonra H. Şelıc imzasıyla şu kitapçıkları yayımlandı:
-Nevruz, Türk Dünyası araştırmaları dergisi/ayrı basım. (Bu kitapçıkta Kürtleri, Kürttürkleri ve Zaza Türkleri olarak adlandırır.)
-Doğu Anadolu’nun “Etnik” Yapısı ve Zazalar
-Zaza Gerçeği.
Bu son iki kitabın üzerinde basıldıkları yerin adı ve tarihi yazılmamakla birlikte “Zaza Gerçeği”nin üzerinde sahte bir yayınevi adı yazılmıştır. Hayri Ankara’da olduğu halde kitabın üzerinde Dicle-Fırat Yayınları gibi sahte bir ad var. Yazılan yer adı (Münih-Federal Almanya) da sahte.
H. Başbuğ başka işler de yapmıştı. Örneğin, Albay Nazmi Sevgen’in Zazalar başlıklı çalışmasını Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü’nün yayın organı olan Türk Kültürü dergisinde yayımlamıştı.
Zazacı Ebubekir Pamukçu, Piya dergisinde, H. Şelıc’e hitaben yazdığı bir yazıda, “çalışmalarınızda başarılar dileriz. Saygılarımzla” diyordu.
Daha önce Zaza Türkleri deyip duran Hayri, bir süre sonra Ebubekir Pamukçu’nun ortaya sürülmesiyle Zazacılık yapmaya başladı. Şimdi artık Zaza Türkleri demek para etmediğinden Zazaları ve Kurmancları birbirinden ayırmak için çaba gösteriyordu.
1990’lı yıllarda Ankara kaynaklı “Zaza Gençliği” imzalı bazı bildiriler yayımlandı. Zazaların tanımadığı bu “Zaza gençliği” nedense Kürt düşmanlığı yapıyordu. Bir süre sonra “Zaza Gençliği”, “Zaza Kültürü Yayınları”na dönüştü ve bu ad altında yine Zazaları hedefleyen kitaplar yayımlandı. Bu “gençlik” ve yayınların arkasında da Hayri Başbuğ’un olduğu söylendi. Albay Nazmi Sevgen’in Zazalar adlı kitabı çok önemli görülmüş olmalı ki bu kez Zaza Kültürü Yayınları arasında yayımlandı. Zaza Kültürü Yayınları, Zılfi Selcan’ın yazdığı “Zaza Milli Meselesi Hakkında” broşürünü de yayımlamıştı. Eskiden Kürt olup Türkiye Kürdistanı Sosyalist Partisi’nde çalışan Zılfi Selcan, partisinden ayrıldıktan sonra milletini de değiştirince, kitabını böyle bir yayınevinde yayımlamaya karar vermişti. Dönmeler için önemli olan Kürt düşmanlığıydı. Zaza Kültürü Yayınları sorumlusu, yaptığı açıklamalarda “Ermeni Mezalimi” ve “Kurtuluş Savaşı’nda Zazalar” adlı kitaplar yayımlayacağını belirtiyordu.
Hayri Başbuğ’un kolu uzundu. İsveç’te kalan hemşehrisi (Hênıli) Mehmet Sanlı’yla da ilişkileri vardı. Zılfi Selcan gibi Kürtlükten dönüş yapan Mehmet Sanlı, eskiden Kürtçe Brusk adını kullanıyordu. Internet’te şöyle bir haber yayımlanmıştı:
“Ebubekir Pamukçu vefat ettiği zaman geriye ....... abonelerini ve diğer bazı dostlarının adları ve adreslerinin olduğu bazı diskler bırakmıştı. Bu diskleri Hanili Mehmet olarak bilinen ve gerçek adı Mehmet Sanlı olup bir zamanlar Brusk takma adını kullanan halen Stockholm’de yaşayan şahıs hemşehrisi ve akrabası olan Hayri Basbuğ’a iletmişti.”
Mıhê Elîşan takma adını da kullanan Mehmet Sanlı, Zazacı dergilerden Zaza Press ve Kormışkan’da da çalışma yürütmüştü.
Hayri Başbuğ hakkında kuşkusu olanlar, bu kuşkularını dile getirdiğinde eblehlik derecesinde saf olan bazı kişiler buna inanmak istememişlerdi. Ergenekon Davası kapsamında açığa çıkan bazı bilgiler bu konuda öğreticidir. Aşağıda, Ergenekon İddianamesinin 867, 881ve 883. sayfalarından birkaç paragrafı olduğu gibi aktarıyoruz.
Söz konusu metinde geçen tape sözcüğü bazı okuyuculara yabancı gelebilir. Bir şeyi daktiloyla yazmak anlamındadır. Burada telefon konuşmalarının yazılması anlamındadır. Yine bu metinde geçen Veli, Ergenekon Davası’ndaki ünlü Veli Küçük’tür. Orhan Türkdoğan ise İsmail Beşikçi’yi ihbar eden, Kürtlerin varlığını inkar eden bir profesördür. Bu inkar politikası tutmayınca, son yıllarda bu kez Zazaların Kürt olmadığı propagandasını yapan bir kitap yazdı.
Aşağıdaki metindeki bazı bölümlere dikkat çekmek için biz kırmızılaştırdık.
Sayfa: 867
Tape:1105 05.12.2007 tarihinde Kadir..? ile görüşmesinde özetle; KADİR'in "Komutanım Abuzer BAYUROV Moskovadan" "...şu anda istanbuldaymış" dediği, VELİ'nin "Hiç şey yapmayın anladım o ..." dediği, KADİR'in "Telefon numarası bıraktı" dediği, VELİ'nin "TAMAM KALSIN SENDE YARIN ALIRIM BEN O KARIŞTIRMAYA GELDİ BURAYI TÜRKİYE'Yİ" dediği, KADİR'in "Komutanım bi de" "Tamam Turgay TÜFEKÇİOĞLU aradı" "Prof.Dr. Orhan TÜRKDOĞAN" "Hayri BAŞBUĞ ile görüşmesi gerekiyormuş ancak sizin ulaşabileceğinizi söyledi bana ve bir telefon numarası bıraktı Orhan beyin" dediği, VELİ'nin "Hayri BAŞBUĞ ben tanımıyorum kim Hayri BAŞBUĞ?" dediği, KADİR'in "Onu bilemiyorum komutanım Turgay TÜFEKÇİOĞLU bana söyledi bu notu bildirdi" "Tamam komutanım birde Avşar yayıncılık İskenderun" "Kargo ile bir zarf gelmiş şu an Ayhan beyde" dediği, VELİ'nin "Öyle mi ha o önemliydi ya" "Onu ben alırım gelirim kalsın sizde" "Muhafaza edin onu iyi tamam" dediği,
......................................
Sayfa: 881
İŞ TAKİBİNE İLİŞKİN GÖRÜŞMELER
Tape:1038 14.11.2007 tarihinde Mehmet EYMÜR ile görüşmesinde özetle; Veli'nin "Mehmetçim merhaba. Vakıftayım ya Türk Dünyasındayım, sen ne...?" dediği, Mehmet'in "İş ihtiyacı olan kimse var mı?" "Ya bizim Sönmez beyin bi işi var da. Sönmez KÖKSAL'ın. Onda çalışacak birini şey ediyoruz ..." "...Erkek de yani birazcık bu şey banka alacaklarıylan ilgili çalışacak." "Muhasebe filan değil. Daha çok istihbarata yönelik." dediği, Veli'nin "Tamam, anladım ben. O vakit bizim emeklilerden birini bulmam lazım sana." dediği, Mehmet'in "Ya biraz da genç olursa daha iyi olur." dediği, Veli'nin "Genç işte emekli derken, Binbaşılıktan falan ayrılmış bu işi girebilecek." dediği, Mehmet'in "SENİN ESKİ KONUNA GİRDİĞİ İÇİN, onun için aklıma geldin." dediği,
Tape:1129 08.12.2007 tarihinde Mehmet EYMÜR ile görüşmesinde özetle; VELİ'nin "Hayri BAŞBUĞ tanıyosun?" "Şu Zazalarla ilgili bi kitap falan da yazmıştı" "Hatırladın mı?" dediği, MEHMET'in "Hayal meyal" dediği, VELİ'nin "Onu bi şey yapsan hele" dediği, MEHMET'in "Bir öğrenmeye çalışalım kim" dediği,
......................................
Sayfa: 883
Tape:1122 05.12.2007 tarihinde Turgay..? ile görüşmesinde özetle; Veli'nin "...beni şeyden aramışın ama bana tam anlatamadı şey" "Benim ordaki şey çocuk" dediği, Turgay'ın "Efendim Orhan TÜRDOĞAN" "Bu Zaza Türkleri konusunda bir iki yayını çıkan soyadı BOZKURT olan bir vatandaş var" "He şimdi bu bizim Turhan hocanın ordada çıkmış bunun kitabı" dediği, Veli'nin "Bu kimin bu şey ya Orhan hocanın görüşmek istediği şahsın mı?" "Güvenç olmaz kim BOZKURT acaba ismini ben sen tanıyorsan ben bulurum ama" dediği, Turgay'm "He ben şimdi 15 dakka sonra arayım" dediği,
Tape:1123 05.12.2007 tarihinde Can..? ile görüşmesinde özetle; Can'ın "Hayri BAŞBUĞ paşam" dediği, Veli'nin "Hayri BAŞBUĞ kim bu?" dediği, CAN'ın "İşte bu Turhan hocada bunun Yezidi Türkler diye bir kitabı çıkmış bi de Zaza Türkler diye de var etrafta internette falan dolaşan". "Yani bu arkadaş söylenen o ki MİT'te görevliymiş, o bölgedenmiş işte buna bu kitapları yazmış" dediği, Veli'nin "Ben arkadaşlara sorarım MİT'tekiler de bilir ... sorarım bakalım" dediği,
.................................
Tape:1143 25.12.2007 tarihinde Turgay TÜFEKÇİOĞLU ile görüşmesinde özetle; TURGAY'm "Paşam cumartesi günü Turhan hocamın oraya geleceksin inşallah" "Şey var Faruk Arif BUNAK" "Şimdi bu Hayri BAŞBUĞ hani ulaşmak için o gün aramıştınız" "Yalnız bunun iki Türk boyu Zaza ve Kurmançlar diye fevkalade bir kitabı geçti elime eski baskı, hatta orda bu arkadaş diyor ki Zaza tarihini de hazırlıyorum diyor" "İki tane takdim edeyim size" "Bi de bu kitabın idM özellikle demiş ki bu kitap hazırlamakta olduğum Zaza tarihine bir ön çalışmadır"
VELİ'nin "Geldiğinde bi olmazsa ben bir arkadaşı da bu işe görevlendirdim o takip ediyordu" "MİT' ten onla bi şey yapalım" dediği,
.................................
BUCAKİSTAN
Bazı Internet sitelerinde yayımlanan bir yazısında S. Cengiz şöyle diyor:
“...... iki olay bizi bu kanadın devletle bağlantıları konusunu tekrar düşünmeye zorladı. Bunların ilki yine Pamukçu çevresinden gelen ve beni afaroz etmiş bulunan eski komitede Zaza Ulusal Hareketi’ni temsil eden Koyo Berz’in benim kaleme aldığım platform çağrısından sonra internetteki tartışmada ‘Dersim‘ adına muhalefetini ifade ederken hiç gereği yokken “Bucakistan“ kavramını ortaya atması ve gelen ilk tepkiler üzerine Bucaklar’ı savunma konumuna geçmesi, derin devletin Ağar-Çiller grubu ile yakın ilişkisi 1996 Kasım’ındaki Susurluk olayında ortaya çıkan Sedat Bucak’ın eski Ülkücü Abdullah Çatlı ile yakın işbirliğini bile masumane bir arkadaşlık ilişkisi gibi gösterip savunmaya kalkışması oldu.
İkincisi, yine bu aynı kişinin platformumuzun son toplantısından bir hafta kadar önce İsveç’te Türk Dısişleri Bakanı Abdullah Gül’ün katıldığı toplantıda söyledikleridir: “Zazaca öğretmeni Koyo Berz:.. Ateşli bir Zaza milliyetçisi. Türklüğü de Kürtlüğü de reddediyor. ‘Kürtler bizi asimile etmek istiyor, TC buna engel olsun’ diyor! Ad vermeden PKK’yı eleştirip ‘biz sadece kültürel hak istiyoruz, toprak istemiyoruz’ deyince salondan alkış alıyor“ (aktaran: Taha Akyol).
“Kürtler bizi asimile etmek istiyor, TC buna engel olsun“, sözlerinin Kürt hareketi karşısında TC devletine yakın bir duruşu sergilediği, TC’den medet umulduğunu ifade ettiği yeterince açık.”
_______
Kaynak: http://www.kirdki.com/qunciknivis/ergenekon_davasi_ve_bazi_zazacilar