Bedriye Topaç’ın öykü kitabı “Bero Sûr (Kırmızı Kapı)” Roşna Yayınevi tarafından yayımlanmış. Bero Sûr, yazarın ilk kitabıdır. Yeni açılan Roşna Yayınevi ise, bu kitapla ilk yayınını yapmış bulunmaktadır. Kitap da yayınevi de hayırlı olsun.
Bedriye Topaç, 1977’de Dêrsim’in Markasor köyünde dünyaya gelmiş. İlk yedi yılını yatılı okulda okuduktan sonra lise eğitimini Ankara’da tamamlamış. Yazıları genelde Newepel gazetesi ve Şewçila dergisi olmak üzere, kimi yazıları Vate, Nûbihar ve Azadiya Welat gazetesinde de yayınlanmıştır. Her ne kadar Bero Sûr yazarın ilk kitabı olsa da, yazar, şiir, öykü ve denemeleriyle bir köşe taşı gibi Kürtçenin Kırmanca (Zazaca) lehçesi edebiyatında yerini almıştır.
Kitapta yer alan 14 öykü, bir kadının kaleminden süzüldüklerinden öykülerindeki kahramanların çoğu kadındır; kız çocukları, genç kadınlar, köylü kadınlar, çoluk-çocuk sahibi ev kadınları…
Tema açısından öykülerini iki kısma ayırabiliriz. Bir kısmında, kadının gözünden aşk, sevda, özlem, sevgi, ayrılık temaları işlenmiş. Bu tür öykülerinin dili soyut ve romantiktir, okunduğunda sanki öykü değil de şiir okunuyormuş duygusuna kapılır insan. Diğer kısmında ise, aile ve toplum içinde kadının yerine bakış söz konusudur. Kadınların nasıl toplum içerisinde geri plana itildikleri, nasıl hor görüldükleri, kadrinin kıymetinin nasıl bilinmediği, ihmalkârlık, ayrımcılık ve şiddete nasıl maruz kaldıkları anlatılır. Yazar, aile içerisinde kanıksanıp normal görülen şeyleri edebi bir üslupla önümüze koyarak, bilincimizi, ezberimizi kurcalamaktadır, normal gördüğümüz şeylerin nasıl da anormal olduklarını göstermektedir. Ve hayatın, kadınlar açısından ne denli zorlu kurgulandığı konusunda da bizi derinden düşünmeye sevk etmektedir. Bu tür öykülerinde dil realisttir, yer yer ironik anlatıma başvurmuştur
Yazar kalabalıktan hoşlanmadığını bize hissettirir. Eğer öykülerini evi olarak varsayarsak, yazar, kapısını herkese açık bırakan biri değildir. Öykü kahramanlarını seçmede oldukça hassastır. Kişilerini iyi tespit eder, dikkatini iyice öykü kahramanlarının karakteristik özelliklerine, dil ve hitabetlerine, hal ve hareketlerine verir. Uzun uzadıya tasvirlere de ihtiyaç duymaz, öylesine küçük detaylarda yakalar ki kahramanlar öyküdeki sayfaların arasından çıkıp yaşamın gerçek kişileri gibi gözlerimizin önünde beliriverirler.
Yazarın dili sadedir, pınardan akan su kadar durudur, hiçbir yerde bulanıklaşmaz dili. Kurduğu cümleler şekil açısından hafif ve sade ama anlam açısından derindir. Sözcükleri yapay ve yabancı değil, basittirler. Böylesine sade sözcüklerden derin anlamlar oluşturulması konusunda okur şaşırıp kalır.
Yazar, standart dili esas almış. Standart Kırmancca (Zazaca) oturmuş, her bölgeden okuyucuların rahatlıkla okuyabilecekleri, anlayabilecekleri bir dildir artık standart Kırmanca Kürtçesi. Ama çok az yerde de yazar, imla veya sözcük formlarında kendi bölgesinin formunu da tercih etmiştir. Fakat bu tercih okuma ve anlama konusunda herhangi bir zorluk yaratmamaktadır. Kitabın dili, redaksiyon açısından da oldukça dikkatli hazırlanmıştır.
Bero Sûr, edebiyatımıza hayırlı olsun, Bedriye Topaç afiyette olsun. Hızır kendisini dertlerden, acılardan sakınsın.
Bedriye Topaç, Bero Sûr, Roşna Yayınevi, Birinci baskı, Diyarbekir, 2012, 72 sayfa